Alfa Lipoik Asit

Alfa Lipoik Asit   Her hücrede doğal bir şekilde bulunan alfa lipoik asit, vücudun normal işlevlerini yerine getirebilmesinde ihtiyaç duyulan enerjinin ür..

Alfa Lipoik Asit

Her hücrede doğal bir şekilde bulunan alfa lipoik asit, vücudun normal işlevlerini yerine getirebilmesinde ihtiyaç duyulan enerjinin üretiminde kullanılmakta olan bir yağ asidi türüdür. Özetle kan şekerinin enerjiye dönüştürülmesi işlevini görmektedir. Alfa lipoik asit hem su hem de yağ içerisinde çözünen bir antioksidandır. Şeker hastalığından kaynaklı kaşıntı, bacak veya kollarda uyuşma, karıncalanma gibi sinir hasarlarının engellenmesinde etkilidir.

Alfa Lipoik Asidin Yararları

Antioksidan olma özelliği taşıyan alfa lipoik asidini diğer antioksidanlardan farklı kılan en önemli özelliği ise hem su hem de yağda çözünüyor olmasıdır. Bunun yanı sıra glutatyon gibi diğer antioksidan maddeleri ve C vitaminini kullanmasından sonra geri dönüşüm sağlayabilmektedir. Oksijen taşıyıcısı olma görevi üstlenen glutatyon vücudun zararlı maddelerden arındırılabilmesini sağlayıcıdır.

PriferalNöropati:

Omurilikle beyin arasındaki iletim ağını etkileyen bir rahatsızlık olan Periferalnöropati bazı durumlarda meydana gelebilmektedir. Bunlar yaralanmalar, şeker hastalığı, alkolizm, tiroid bezinde yaşanan sorunlar, böbrek yetmezliği gibi sorunlardır. Periferalnöropatinin genel belirtileri arasında el ve ayaklarda oluşan geçici bir uyuşma durumu, kas güçsüzlüğü ve karıncalanmadır. Rahatsızlığın ilerlemesi durumlarında yanma hissinin beraberinde beliren ağrılar, kas kaybı, sindirim bozuklukları görülebilmektedir. Yürütülen bazı araştırmalar doğrultusunda alfa lipoik asidin hücrelerin içerisine girerek bazı sinir hasarlarını önemli ölçüde yavaşlattığı ve Periferalnöropatide görülen belirtilerin ilerleyişlerini de engelleyici nitelikte olduğu gözlemlenmiştir.

Beyin Fonksiyonları:

Hem suda hem de yağda çözünebilmesi nedeniyle alfa lipoik asit diğer antioksidan maddelere göre geçiş olanağı daha fazladır. Bu sebeple beyinde yer alan çok ince yapıdaki damarlardan bile geçiş yaparak yapısal hücrelere kolaylıkla ulaşabilmekte, beyin ve sinir dokusunda serbest radikaller olarak bilinen moleküller tarafından oluşturulabilecek bozukluklara karşı koruma sağlamaktadır. Araştırmacılar günümüzde alfa lipoik asidin beyin rahatsızlıklarında nasıl kullanımı sağlanabileceği konusuna odaklanmış durumdalardır.

Diğer Kullanılabilecek Alanlar:

Genellikle alfa lipoik asit glokom, katarakt, multipl skleroz, Alzheimer hastalığı ve yanan ağız sendromu gibi rahatsızlıklar çeken hastalara tavsiye edilmektedir. Ancak alfa lipoik asidin sağlık problemlerine tam etkilerinin bilinebilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Yapılan bir araştırma sonucunda içeriğinde %5 alda lipoik asit barındıran kremlerin güneşten kaynaklı cilt kırışıklıklarının hafifletilmesine yardımcı olduğu bilgisi elde edilebilmiştir.

Alfa Lipoik Asidin Yer Aldığı Besinler

Sağlığınızda herhangi bir problem yaşamıyorsanız vücudunuz gereken miktardaki alfa lipoik asidi üretebilmektedir. Ancak bazı rahatsızlıklar sebebiyle takviye olarak alfa lipoik asit alınması gerekmekteyse bir uzman tavsiyesi ile ekstra olarak kullanılabilir. Alfa lipoik asit iğneyle enjekte edilerek veya kapsül şeklinde kullanılabilmektedir. Bunların yanı sıra alfa lipoik asit içermekte olan besinlerden sıklıkla tüketerek tedavi aşamasında bu şekilde katkı sağlayabilirsiniz. Alfa lipoik asit içeren besinler arasında ıspanak, domates, brokoli, lahana, bezelye ve pazı gibi sebzeler yer almaktadır. Ayrıca kırmızı et, sakatat ve maya da alfa lipoik asit içermektedir.

Alfa Lipoik Asit Ne Kadar Alınmalıdır?

Günlük önerilen miktarı 20-50 miligram arasındadır. Şeker hastalarında görülmekte olan nöropatinin tedavisinde bölünmüş dozajlar halindeki bu rakamlar 200-300 miligram kadar çıkabilmektedir. Alfa lipoik asidi tabletleri 30-100 miligram oranlar arasında değişiklik göstermektedir. İnsan vücudunun alfa lipoik asidi yaklaşık 800 miligrama kadar hoş görebileceği belirtilmektedir. Dozajların aşımında baş ağrısı, kas ağrıları, kaşıntı gibi yan etkilere sebebiyet vereceğinden takviye olarak tüketilmesinden önce bir uzmana danışılması gerekmektedir.

Uyarılar

Kan şekerini düşürebileceği için şeker hastaları uzman kontrolünde kullanmalıdır. Yeterince B1 vitamini alamayan kişilerin takviye olarak almaları önerilmez. B1 vitamini eksikliği ise alkolizmin etkisiyle görülmektedir. Gebelik veya emzirme dönemlerinde etkisi tam bilinmemesi nedeniyle takviye olarak alınması tavsiye edilmez. Kemoterapi, şeker hastalığı ilaçları ve tiroit ilaçlarıyla etkileşime girebileceğinden yan etkilere neden olabilmektedir. Bu yüzden uzman tavsiyesi alınmalıdır. 42478