Kadın ve Erkekte Aldatma Psikolojisi

Kadın ya da erkek, bazen çok mutlu olsa da aldatma psikolojisine girebilir. Bunun farklı nedenleri vardır, kişilere göre değişkenlik gösterir.

Aldatma Psikolojisi

İlişkleri temelinden sarsan ve kişilerin hayatında travmatik etkiler bırakan ihanet çoğunlukla dürtüsel bir durum olarak değerlendirilir.

Aslında bakılırsa bu fiiliyat travmatik etkiler oluşturduğu gibi pek çok travmatize olmuş kişilerin tevessül ettiği de bir durumdur. Aldatan ve aldatılan açısından da farklı etkileri söz konusudur. Yani aldatma psikolojisi, içeriğinde çok derin ve karmaşık duyguları barındırır.

Aldatan erkek psikolojisi ile aldatan kadın psikolojisi de tamamen farklı dışa vurumlardır. Elbette tüm bu analzler terapistler ve aile danışmanlarının seansları ile bilimsel araştırmalara konu olmuş hakikatlerdir. Kişilere, zamana, süreçteki dalgalanma ve hisler gibi birçok uyaranın etkisine bakılarak aldatan psikolojisi en doğru şekilde analiz edilecektir.

Zira doğru analiz, tedavi edilmesi mümkün olan dürtü kontrol/ davranış bozuklukları tipi istem dışı tutumlar kontrol altına alınabilir. Ancak buradaki tedavi ve yaklaşımdaki ayrıştırıcı nokta aldatmanın asıl nedeninin ne olduğudur.

Aldatmanın Nedenleri

Eşini ya da sevgilisini çok sevse bile gün gelip o adam aldatanlar kervanına katılabiliyor. Ya da kocasından başkasını o güne dek aklından bile geçirmemiş bir kadın bir anda kendisini başka birine aşık olmuş bir halde bulabiliyor. Aldatma psikolojisi kişinin o anını ya da o duygusunu baz alan bir tespitle sınırlandırılımaz.

Bugün açık ve net olarak biliniyor ki, çocuklukta yaşanan ve yaşanmayan tüm eksiklikler ya da maruz kalınanlar kişilerin yetişkin olduklarındaki dönemlerinde bilinç dışı kesitte ortaya çıkıyor. Aldatma nedenleri aslında direkt olarak kişisel nedenlere dayansa da genel hatlarıyla birtakım umumi sinyalleri bulunmaktadır.

Aşka hayatında umduğunu bulamamak, ilişkinin monotonlaşması, aşağılık ya da üstünlük psikolojisinin tezahürü, kendini ispatlama psikolojisi gibi kişinin yaptığı eylemin altında yatan duygular olarak sıralanabilir. Elbette bir de duygusal aldatma türü vardır. Bu durum daha çok aldatan kadın psikolojisi ekolüne uyuyor olsa da erkeklerde de gözlemlenebilmektedir.

Duygusal aldatmada kişi sadece cinsellik odaklı ya da bir anlık nefsine uyma halinin dışında, birlikte olduğu ikinci kişiye karşı aşk da duymaktadır. Ancak aşkın kimyasal bir tepkime olduğunu baz alarak düşünmekte fayda var. Çünkü böylesi bir durumun her ne kadar duygusal paylaşımı kapsadığı düşünülse de bir sonu olacağının ihtimali  de gözardı edilmemelidir.

Aldatan Erkek Psikolojisi

İstatistiksel veriler uzun yıllar boyunca aldatmanın sıklıkla erkeğe mahsus bir eylem olduğunu göstermiştir. Anadolu’da bu inanış hala süregelse de günümüzde dengeler bir hayli değişmeye başlamıştır.

Çünkü modern insanın beklentileri, algı ve hayat deneyimlerine göre de şekillenecektir. Bu nedenle aldatma psikolojisi için doyumsuz bir nefsin ürün demek yanlış olmaz ancak eksik kalabilir. Bu durum çok yönlü ele alınması gereken hem psikoloijk hem de sosyolojik bir sorundur.

Aldatan erkek psikolojisi değerlendirildiğinde bazı kesimlerin sorun olarak görmedikleri bu sarsıcı icraat tam da böylesi bir beynin ürünüdür. “Erkektir yapar!” düşüncesinin yaygın olduğu coğrafya ve toplumda büyüyüp yetişmiş erkekler, erişkin olduklarında zaten onlara empoze edilen bu fikirle kendilerine yüklenmiş kodu işleteceklerdir.

Bir diğer aldatan erkek düşüncesi ise partneri tarafından değer görmediği hissinin taşınmasıdır. Erkek; eşi ya da sevgilisinden beklediği sevgiyi, saygıyı, cinsel tatmin ve ilgiyi yeterince doyumsayamayadığında bu duyguları başkalarıyla tamamlamaya çalışacaktır. Aldatan kadın psikolojisi de aynı göstergelere fakat daha değişken sonuçlara sahiptir. Aslına bakılırsa buradaki boşluk hissi kişide büyük bir aşk sanrısı oluşturur.

Yani olan şey sadece, ihtiyaç duyulan insani talepleri karşılayacak birinin varlığına rastlamaktır. Ama kişi müthiş bir hipnotize halinde olduğundan gerçek duygularla başbaşa kalma süreci kısa vadede mümkün olmayabilir.

Benzer aldatan erkekler davranış ve nedenleri itibariyle incelendiğinde pek çok farklı duygu kombinasyonu çıkabilir. Ama en yaygın olanının cinsel aldatma olduğu kesin bir gerçektir. Hormonal ihtiyaçların irade ile dizginlenememesi sonucu bekar ya da evli hemen her erkek bu gereksinimi karşılanmadığında cinsel olarak aldatma vehamına kapılabilmektedir.

Aldatan Kadın Psikolojisi

Aldatma psikolojisi kökenini incelerken alakasız gibi görünen tetikleyici unsurlar da açığa çıkabilir. Erkek aldatır düşüncesine sahip olan kesim daha genişken peki ya kadın aldatırsa? Bu gerçekle yüzleşmek aldatan ve aldatılan için oldukça şaşırtıcıdır.

Fakat artık kadın ve erkek eşitliğinden söz ederken ihanetin de yalnızca erkeklere özgü bir şey olarak kalacağını düşünemezdik değil mi? Tüm bunlar bir yana ihanet affedilmesi çok zor ve hatta kimisi için de imkansız bir yıkım halidir. Özellikle ifade etmek de gerekir ki aldatan kadınlar daha farklı duygu durum mekanizması ile davranmaktadırlar.

Cinsel beklentiler ve intikam ya da kompleksli duyguların açığa çıkmasından ziyade, aldatan kadının ruh hali çok daha derin arayışlar içerisindedir. Buradaki amacımız aldatma fiilini masumlaştırmak değildir.

Bu duygunun altındaki ihtiyacı bilimsel araştırmalar neticesinde gerçekleri aktarmaktır. Kadınlar genelde duygusal aldatma gibi aşk ve sahiplenme/sahiplenilme odaklı ilişkiler yaşamaktadırlar. Öte yandan intikam alma içgüdüsü de ilişkide hor görülmüş, değersiz hissettirilmiş ve sevilmemiş kadınların aldatma nedenleri arasında büyük yer tutuyor.

Kadın ve erkek ihanetinin en bariz ayrıştırıcı özelliği kadınların erkekler kadar kolay aldatmıyor oluşudur. Akabinde; ihanet eden erkek aşık olamdan da bunu yapabiliyorken, bir kadının ihaneti sıklıkla ikinci kişiye aşık olmakla başlıyor.

Aldatan Kişi Affedilir mi?

Aldatan affedilir mi sorusu çözülmesi oldukça güç bir kördüğümdür. Bu tamamen kişisel bir karar olacağı gibi aldatılan kişi ile aldatan kişinin birçok şeyi değerlendirip hazmetmesi gerekir.

Aksi halde bir barışma sağlansa dahi ilerisi için pek de umut vaat eden bir ilişkiden bahsedemeyiz. Uzun süren duygusal ilişkiler, tek gecelik ilişkiler, sanal aldatma ya da aldatılanın da haberdar olup göz yumduğu ilişkiler ihane türlerinden bazılarıdır.

Şunu unutmamak gerekir ki; ihanet eden kişi her ne kadar bir an gelip yaptığından pişmanlık ve derin bir üzüntü duysa da bunun ileride bir daha tekrarlama olasılığı yüksektir. Aldatma psikolojisi her iki taraf için de atlatılması kolay olmayan bir süreçtir.  Aldatmak, bir kez vücuda gelmesi halinde yıllar da geçse bir daha nüksetme potansiyeli olan ruhi bir problemdir

 

 

12925