Divanı Hümayun’da Hangi Üyeler Vardı? Görevleri Nelerdir?

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Divan-ı Hümayun içerisinde kimler görev alıyordu? Ne gibi yetkilerle donatılmıştı? Merak edilen bilgileri sizler için hazırladık.

Divanı Hümayun’da Yer Alan Üyeler

Osmanlı’da son kararları her zaman Padişah verirdi. Her ne kadar bütün yetki kendisinde olsa da Divanı Hümayun’daki üyelere danışarak karar alırdı. Ekonomik, politik, sosyal ve ordularla ilgili kararlar burada görüşülürdü. Burada görüşülenlerin bir bağlayıcılığı olmadığı için aslında danışma görevi görüyordu. Üyeler ise; Sadrazam, Şeyhülislam, Kaptanı Derya, Nişancı ve Yeniçeri Ağasıydı.

Divanı Hümayun üyelerinin görevleri nelerdir?

Sadrazam: Padişahın ardından en fazla yetkiye sahip ikinci kişi konumundaydı. Eğer Padişah bir savaşa dahil olmazsa o zaman Sadrazam Serdar-ı Ekrem unvanı ile orduyu yönetirdi. Örfi hukuk kurallarının takip edilmesi de vezire aitti. Tapu işlemlerine de bakan sadrazamlar, başbakanlığa benzer bir yetkiyle donatılmıştı.

Nişancı: Tapuyla ilgili işlemler nişancının görevleri arasındadır. Asıl görevi yazı işleridir, bu yüzden Divanı Hümayun’un da yazılı ve diğer işlemlerini yapardı. Şu dönemde İç işleri Bakanı olarak düşünebiliriz.

Defterdar: Osmanlı’da yeni bir bölge işgal edildiğinde, buradan ganimetler gelirdi ve bunların deftere yazılması defterdarın göreviydi. Topraklar genişledikçe Defterdar sayısı ikiye çıkarılmıştır. Anadolu Bölgesine biri Rumeli tarafına da diğeri bakardı. Ekonomiyle ilgili olduğu için Hazine ve Maliye Bakanı görevini üstleniyordu diyebiliriz.

Şeyhülislam: Osmanlı’da birçok karar alınırdı, son söz Padişahındı ama bunların İslam ile örtüşüp örtüşmediği de önemliydi. Bu işlere bakan din adamı da şeyhülislamdı. Savaşa gitmeden evvel de fetvayı verirdi. Diyanet İşleri Bakanı görevi yapıyordu.

Kaptan-ı Derya: Denizlerden sorumlu komutandı. Şimdiki zamana baktığımızda Amiral olarak nitelendirebiliriz. Deniz birliklerine alınacak askerlerin seçimi Kaptanı Derya’ya bağlıydı. Tuğra basabilen ender kişilerden biridir.

Yeniçeri Ağası: İstanbul, Osmanlı’nın başkenti ve en değerli şehriydi. Tabii, böylesi önemli bir yerin de asayişini sağlamak gerekirdi. Yeniçeri Ağası’nın görevi de buydu. İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak da düşünebilirsiniz.

Kazasker: Sıra geldi Adalet Bakanlığına… Divanda yer alan adli işlerin görevini Kazasker üstlenirdi. Davalar ve kadıların görev yerlerinin belirlenmesinde görev alırdı.

 

C1O3Kax4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir