Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur atasözü anlamı ve hikâyesi

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur sözünü genelde yaşlı kişilerden ya da kendisini umursamayan kişilerden duyabilirsiniz. Peki, bu atasözü ne anlama gelir? Çıkış hikâyesi nedir? TDK’deki anlamı, örnekler ve ana fikri hakkında bilgileri sizler için derledik.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur sözünün manası

Kudreti yerindeyken, herkes tarafından saygı sevgi görürken, kuvvet düşünce ya da yaşlanınca kimse tarafından ilgi görmeyen, hatta alay edilen kişi konumuna gelince kurt kocayınca köpeğin maskarası olur atasözü kullanılır. 

Kurt
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur atasözü anlamı ve hikâyesi

Örneğin: Çok önemli bir konumda olan kişi, mevkii gereği herkesten saygı görür. Önünü ilikleyip konuşurlar, bir dediğini iki etmezler. Hem o kişiye ihtiyaçları vardır hem de gücünden korkarlar. Görevi bittiğinde, yetkisi elinden alındığında, gücünü kaybettiğinde ise aynı sevgi, saygı gösterilmez, alay edilirse o zaman bu atasözü söylenir. 

Aslında bu durum çok saygısızca, bizim örfümüze, âdetimize uymayan bir davranıştır. Sadece çıkar için saygı gösterip sonradan ukalalık yapmak karaktersiz kişilerin yapacağı davranıştır. Bu yüzden atasözünde kurt kocayın köpeğin maskarası olur denir. Çünkü kurt, Türk kültüründe saygı duyulan bir hayvandır. Köpekler tabii ki can dostumuzdur, sadıktır ama kurdun yanında gücü olmayan bir hayvan olduğu için burada aşağılamak için kullanılmıştır. 

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur TDK’de ne demek?

Güç ve yeteneğini yitiren insan, basit ve kendini bilmezlerce aşağılanır anlamında kullanılan bir söz.

Padişahla kölesinin durumu aynı kurt kocayınca köpeğin maskarası olur sözüne dönüştü.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur atasözünün hikâyesi nedir?

Kurt kocayın köpeğin maskarası olur atasözünün çok ilginç bir o kadar da güzel hikayesi var. Aslan, bildiğiniz üzere ormanın kralı olarak bilinen bir hayvandır. Besin zincirinde üst sıradadır. Kurt kral olmasa da korkusuzluğu ile bilinen bir hayvandır. 

Hikayemizdeki kurt da aynen böyle korkusuz, birçok hayvanın korktuğu bir hayvanmış. Öyle ki canlılar onun karşısına çıkmaya cesaret edemezmiş. Dibine yanaşmadan hemen uzaktan selamlaşıp kaybolurlarmış. Özellikle köpekler, onu gördüğü aman hemen havlar ve halka kurdun geldiğini söylermiş, böylece hane halkı da kurdun karşısına çıkmazmış.

Seneler geçmiş, kurt artık yaşlanmış, kuvvetini yitirmiş, bakışları kimseyi korkutmama başlamış, ağzında diş kalmamış, tüyleri canlılığını yitirmiş, artık onu görenler korkmaz olmuş. Hatta bu durumun farkına varan bir atmış.

At, gün intikam günüdür diyerek, beni her zaman kovaladın, korkuttun demiş ve kurda sert çifte vurmuş. Kurt yediği çifte ile büyük acı çekmeye başlamış. Bunu gören boğa da boynuzlamak için koşmuş ama kurt bu darbeden kurtulmayı başarmış. Tilki de gelip kurdun kuyruğuna yapışıp asılmış. Kuşlar sürekli etrafında dolanıp gagalamış. Kurdun eski kudreti kalmadığı için kendine saklanacak bir yer bulmuş.

Tabii, sürekli kurttan korkan köpekler birkaç gündür onu göremeyince merak etmiş ve hemen araştırmaya başlamışlar ve işin gerçeğini öğrenmişler. Sürü olarak başlamışlar kurdu aramaya… 

Kurt bir ağaç boşluğuna girmiş, köpekler kokusunda onu bulmuşlar. Saklandığı yerden çıkarıp hem diş göstermişler hem de ısırmaya başlamışlar. Bu yaşadıkları karşısında kurt: ah ah, kocadık da köpeklerin maskarası olduk demiş. 

Kurt Kocayınca Köpeğin Maskarası Olur atasözünün bize ne anlatıyor?

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur atasözünün ana fikri, eski kudretini kaybeden canlılar, kendinden çok kuvvetsiz olan canlıların alay ettiği kişi olurlar. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir