Kan Pıhtılaşması? Tanısı Nasıl Konur? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Var mıdır?
Vücudumuzdaki yaşam kaynağı olan kanımızın birçok sebepten dolayı pıhtılaştığı ortaya çıkmaktadır. Genellikle sağlıksız bireylerde görülen kan pıhtılaşması nedir, belirtileri, tedavisi gibi birçok soru insanların kafasında bulunmaktadır.
İnsanı yaşanınca korkutan kan pıhtılaşması dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir. Bu makalede ise kan pıhtılaşmasıyla ilgili hemen hemen her şeyi öğreneceksiniz.
Kan pıhtılaşması nedir, kan pıhtılaşması neden olur diye merak eden insanlar bunun hakkında birçok araştırma yapmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu kan pıhtılaşmasının vücutta meydana gelmiş kesik ve yaralanmaların sonucunda kanın akmamasını engelleyen olayın adı pıhtılaşma demektir.
Pıhtılaşma devam ettirilmezse kan kaybından ölümle sonuçlanabilen birçok olay görülmüştür. Aşırı kan pıhtılaşması nedenleri genetik de olabilmektedir. Ayrıca pıhtılaşmayı bir hastalık veya herhangi bir durum da tetiklemiş olabilir.
Genetik olan kan pıhtılaşmasının sebebi ise genlerde oluşan hatalardadır. Gen bozukluğu genellikle kandaki pıhtılaşmayı çözen gende ortaya çıkmaktadır. Kan pıhtılaşması genel olarak ise vücutta ortaya çıkan kanın oksijen ile temas ederek katılaşma demektir.
Kan pıhtılaşması genetik olmaktan bir yana belirli faktörler sebebiyle de ortaya çıkmaktadır. İnsanın kendisinde pıhtılaşma oluşturmasının sebeplerinden birisi ise sigara içmektedir. Sigara içen bireyin kanı belirli bir zaman sonra katılaşarak pıhtılaşmaya neden olabilir.
Bunlara aşırı kilolu olmak, hastanede yatmak ve obezite olmak da yardımcı etkenlerdir. Bunlara ailede hücrelerin hızla mutasyona uğraması, belirli ilaçların pıhtılaşmayı arttırması, kalbin sağlıklı çalışmaması, vücudun yağ oranın yüksek olması, sürekli aynı pozisyonda durma, sağlıksız beslenme, uzun süreli kanser tedavisi ve ciddi bir ameliyat sonrası oluşan kan oranındaki düşme de kan pıhtılaşmasına neden olmaktadır.
Sağlıksız beslenen insanda kan pıhtılaşmasının sebebi ise kan sıvısının yavaş yavaş kaybolmasıdır. Ayrıca pıhtılaşmayı etkileyen faktörlere kalp yetmezliği, diyabet, vaskülit, ateroskleroz ve metaboilk sendrom da dahildir. Kan pıhtılaşmasına ek olarak HIV ve HIV tedavisi çok büyük rol oynamaktadır.
45 yaş üstü bir bireyde HIV bulunuyorsa kan pıhtılaşması riski çok yüksektir. Gebelik zamanında da kan pıhtılaşması oluşabilir. Bunu önlemek için birey sürekli sağlıklı beslenmeli ve düzenli egzersizleri asla ve asla aksatmamalıdır. Bu hem çocuğu hem kendi için büyük tehlike olabilir.
Kan pıhtılaşmasının riskini taşıyan belirli gruplardaki insanlar vardır. Bunlara sigara bağımlıları, obezler, tehlikeli kan pıhtılaşması yaşamış aile hikayeleri, 40 yaşından önce tekrarlamış pıhtılaşma öyküsü, 50 yaşından önce yaşanmış kalp krizi ya da inme hikayesi, açıklanamayan düşük öyküsü, Faktör V Leiden yaşamış bireyler ve antifosfolipid antikor sendromu dahildir. Bu gruptaki insanlar pıhtılaşma riski altındadır.
Bu tanı doktorların yapacağı detaylı bir araştırma sonrası konulabilmektedir. Doktor ailenizde kan pıhtılaşması oldu mu gibi sorular, fizik muayeneleri, kan pıhtılaşma testi veya işlemleri, trombosit ve tam kan sayımı gibi işlemlerden sizleri geçirecektir.
Bunlar yeterli olmazsa izlem testleri ve pıhtılaşma faktörleri ve pıhtılaşma zamanı için testler yapacaktır. Bu testlerde pıhtılaşma faktörleri ve pıhtılaşma zamanı için testlerde PT ve PTT testi yapılır.
PT testi kan pıhtısı oluşumu için geçen süreyi ölçmek için ekstrinsik ve ortak yolağa bakan bir testtir. PTT testi ise aynı aşamayı intrinsik için yapmaktadır. İzlem testlerinde gen mutasyonları, Antifosfolipid antikor izlenimleri veya vasküler hastalık riski varsa homosistein düzeyi incelenen testlerdir. Tam kan ve trombosit sayısı ise kanınızdaki kırmızı ve beyaz kan hücrelerini ölçmekten geçer. Tanı testleri ve işlemleri ise kan testidir.