Dayak ile İlgili Sözler

Dayak ile İlgili Sözler Geçmişten bu yana özellikle ilkel toplumlarda başvurulan dayak yanlış kullanıldığı zaman insana büyük zarar verir. Özellikle çocukluk döneminde dayak yiyen çocuğa etkisi ilerde büyük olur, kimseyi sevmez ve saygı göstermez başı bozuk olup hayat mücadelesini sürdürmeye çalışır.

Eskiden dayak ile söylenmiş binlerce söz vardır. Fakat bunların etkisi çok azdır. Değerli olan sadece uyarmaktır, bu ya bir güzel sözler ile birlikte ya da güzel bir tekerleme ile dile getirilebilir, bu nedenle dayağın hiçbir zaman bir etkisi olmaz.

Çocukken yediğiniz dayakları hatırlayın anne babanızın yaptığınız her hata da yediğiniz bir tokatı, bugün bile etkisi vardır üzerinizde fakat onların dayak ile ilgili sözler ile bezenmiş uyarıları mı daha etkili olurdu sizde yoksa attığı tokat mı?

Bu nedenle yaşanılan hata da dayak atmak yerine düşünüp mantıklı hareket etmek en doğrusudur. Bunu bir de anlam içeren ve kısa olup anlamı büyük sözler ile şekillendirirsek bizden iyisi yoktur.

Atalarımızdan bizlere kalan düşündüren sözler içinde yer alan dayak ile ilgili sözler hem haksızlığı belirtmek için hem de yaşanan olumsuzluğu belirtmek amacıyla çokça kişi tarafından kullanılan sözlerdir.

Dayak ile İlgili Sözler
Dayak ile İlgili Sözler

Dayak ile İlgili Sözler

  • Biz çocukken dayak yediği için ağlayan değil, ağladığı için dayak yiyen bir nesildik.
  • Testi kırılmadan, tokadı atacaksın. Nasrettin Hoca
  • İnsanlar ikiye ayrılır; kürekle dövülecekler, yürekle sevilecekler.
  • Çakmaklara gaz, telefonlara şarj, serserilere dayak farz.
  • Beni isterseniz dövün, ama bırakın istediğim gibi güleyim. Moliere
  • Kadına dayak atan adam, adam değil adam kılığında hayvandır.
  • Bugün sataşma bana çok yorgunum yarın gel temiz bir dayak yemek istiyorsan.
  • Kimse sana canım, cicim demesin, durduk yere benden dayak yemesin.
  • Annesinden dayak yediği halde, yine anne diye ağlayan bir çocuktur aşk. Cemal Süreya

Biz çocukken dayak yediği için ağlayan değil, ağladığı için dayak yiyen bir nesildik.

Bak bu zamanda dayak yemeğin orta da ne eşek var ne su sonra ölene kadar dayak yersiniz.

Büyük aşklar kavgayla başlar dediler kahveden adam topladım kızı dövmeye gidiyoruz.

Kalem 50 Kr, Silgi 25 Kr, Sahte Karne 5 TL, Karne günü babandan yediğin dayak paha biçilemez.

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Ziya Paşa

Haksızlığa gelemem gönül hiç dinlemem, babamın oğluyum ben, dayak yerim ama laf yemem.

Öğretmenin vurduğu yere gül biter dediler ama bende bitmedi benim tenim çorak anlaşılan.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam dövmektir, delikanlılık koltuğuna bir ekmek alıp evin yolunu tutmaktır.

Haksızlığa gelemem gönül hiç dinlemem, babamın oğluyum ben, dayak yerim ama laf yemem.

Kavgada ben sürekli vurduğumu zannediyordum meğer hep bana vuruyorlarmış. Bu hakikati hastane de öğrendim.

Biz küçükken Annemizin gel dövmeyeceğim deyipte gelince temiz bir dayak yiyen çocuklarıyız.

Genellikle dayak atana kızar, dayak yiyene acırız. Bu ikisinden birinin yeri ne olsaydık, acaba hangisini kabul ederdik? Cenap Şahabettin

Dayağın terbiyede ki tesiri, daha çok müsekkine benzer; muvakkaten ağrıyı dindirse bile, iyi edici değildir. Ahmed Rufai

3 kişiyle gelenlerden dayak yetikten sonra teker teker gelin dedim. Birde teker teker üçünden de dayak yedim. Yani bir aylık dayak ihtiyacımı aldım.

Amerika’da kırmızı ışıkta geçmenin cezası 400$+1 gün psikolojik tedaviymiş. Bizde geçmemenin cezası arkadaki şoförden dayak+1 gün yoğun bakım.

Varmadan sekizine, ergin oldu Ünzile. Hem çocuk, hem de kadın. On ikisinde ana. Bir gül gibi al ve narin, bir su gibi saydam ve sakin susar kadın Ünzile. Yağmuru kim döküyor, Ünzile kaç koyun ediyor. Dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor. Yağmuru kim döküyor Ünzile kaç koyun ediyor. Sezen Aksu

Yoksula gülmedim, zenginliğe özenmedim, faşistleri sevmedim, ezilenleri dövmedim, ben devrimci doğdum, devrimci öleceğim. Ernesto Che Guevara

Kaç kadın, hayatının hakikatlerini makyaj üstüne makyaj yaparak kapatmaya çalışıyor? Nişanlıyken şiddete uğrayan kadın, “Evlenince geçer” zannediyor. Evliyken hırpalanan kadın, “Hamile kalınca geçer” zannediyor. Hamileyken şiddet gören kadın, “Çocuk doğunca düzelir” zannediyor. Birinci çocuğunu emzirirken hırpalanan kadın, “İkinci doğunca düzelir” zannediyor. Çocuklarının gözü önünde dayak yiyen kadın, “Bir gün elbet düzelir” zannediyor. O beklenen günün hiçbir zaman gelmediğini gören kadın, en nihayetinde acısını, kırgınlığını bastırarak yaşamaya alışıyor. Elif Şafak

61264