Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri

Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri Şair denilince aklıma duygusal, romantik hislerini yazarak anlatmayı seven güzel ruhlu insanlar gelir. Cahit Sıtkı Tarancı‘da bu şairlerden bir tanesidir. Cahit Sıtkı Tarancı sözleri en çok da aşk duyguları içeren sözler olmuştur. Hayata dair ders niteliği taşıyan pek çok şiir kaleme aldı. Cahit Sıtkı Tarancı 1910 yılında Diyarbakır’da doğdu. Gerçek adı Hüseyin Cahit olarak biliniyor. Ailesi tarımla uğraşıyordu. İlk eğitimini Diyarbakır ‘da aldı. Daha sonra iyi bir eğitim almak için İstanbul ‘da eğitimine devam etti. Eğitim hayatı devam ederken hem okudu hem de şiirler yazdı. Yükseköğrenimini yurt dışında tamamladı. Kendini geliştirmek için yeni diller öğrendi.

2.Dünya savaşı çıkınca yurdumuza geri döndü. En meşhur olan şiiri otuz beş yaş şiiridir. 1953’de geçirdiği felç sonucu yatalak kaldı. Çok tedaviler gördü, yurtdışına götürüldü ama iyileşemedi. Viyana’da hayatı sona erdi. Cahit Sıtkı Tarancı edebiyat tarihimize kattığı değerli eserleri ve güzel sözler ile hiç unutulmayacak. İsmi her zaman anılan şairlerimizden olucak.

Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri
Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri

Editörün Seçimi En Meşhur Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri

  1. “Yaşamak dediğin, bir sigara yakmak kadar kısa, bir şiir okumak kadar güzel olmalı.”
  2. “Gökyüzünde yıldızlar varken, karanlığa takılıp kalmamalı insan.”
  3. “Gözleri karanlık olanın yolu, yıldızları göremez.”
  4. “En uzun yolculuklar, içimizdeki en kısa mesafeyi kat etmektir.”
  5. “Bir insanı anlamak istersen, şiirlerine kulak ver.”
  6. “Aşk, çiçeklerin bile zamanla solacağını bilip, yine de bahara umutla sarılmaktır.”
  7. “Hayat, kalp ile beyin arasındaki dengeyi kurmakla güzeldir.”
  8. “Bir adım attığında dünya, sana iki adım atar.”
  9. “Kelimelerin gönlünüze dokunmasını isterseniz, kalbinizle okuyun.”
  10. “Düşler, gerçeklerden daha canlıdır; onlara izin verin, sizi hayata bağlasınlar.”

Bu sözler, Cahit Sıtkı Tarancı’nın duygusal, içsel ve doğaya dair derin düşüncelerini yansıtmaktadır. Şiirleri ve yazıları, insanın iç dünyasına, aşka, doğaya ve insan ilişkilerine dokunan temaları işler. Cahit Sıtkı Tarancı’nın eserleri, edebiyat severler arasında hala sevgiyle anılan ve okunan bir değere sahiptir.

Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri

  • Sesin öyle güzel ki, duymak isterdim öldükten sonra bile.
  • Bir kardeş teselli verir bana aynalar. Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde.
  • Bilmek yanmakmış büsbütün.
  • Memleket isterim ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; kış günü herkesin evi barkı olsun.
  • Acısı acımdan derin. Tutsam ellerinden, üşür ellerin!
  • Ve birdenbire yürekler, aynı acıyla yanıp, hepsinin gözleri yaşaracak. Öldüğümü hatırlayacak.
  • Bir kere misafire çıkmış adın; istesen de istemesen de gideceksin.
  • Memleket isterim ne başta dert ne gönülde hasret olsun; kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri sürünüp gidiyorum.

Desem ki, inan bana sevgilim inan, evimde şenliksin, bahçemde bahar ve soframda en eski şarap.

Yaş otuz beş yolun yarısı.

Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Elimde Türkçe gibi güzel bir silahım var.

Hayata beraber başladığımız, dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Kuruyan sular gibi zamanı da kaybettik.

Gönül tanrısına der ki, her mihnet kabulüm, yeter ki gün eksilmesin penceremden.

Aşık dediğin Mecnun misali kör.

Memleket isterim yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; olursa bir şikayet ölümden olsun.

Evet hatırladım küçük basit şeyler yetiyor kederlenmeye ya da mutluluğa?

Olur biter, geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, geçip gitmeyen.

İstemem o dehşet gün gelip çatsın. Bana kimseler anam kadar yansın.

Neden sonra farkına varıyorsun, etrafındaki korkunç ıssızlığın; yar olsun dost olsun ne arıyorsun, adresi belli mi vefasızlığın.

Desem ki sen benim için, hava kadar lazım, ekmek kadar mübarek, su gibi aziz bir şeysin. Nimettensin, nimettensin.

Öyle eksildik ki yaşarken, bize dokunan her şeyi eksiltiyoruz. Yalnızlığımla çoğalıp, kalabalıklığımızla eksiliyoruz. Ve öylesine kalabalık ki yanlılığımız ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz.

Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, hatırla ki mahşer günüdür. Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.