Sorgum Bitkisi (Sudan Otu) Nedir?

  Son yıllarda tıbbi gelişmeler arasında bazı hastalıklar için oldukça önemli ipuçları sağlayan bitkilerden birisi Sorgum oldu. Sorgum bitkisi ülkemizde i..

Son yıllarda tıbbi gelişmeler arasında bazı hastalıklar için oldukça önemli ipuçları sağlayan bitkilerden birisi Sorgum oldu. Sorgum bitkisi ülkemizde ise Sudan otu olarak tanımlanıyor.

Henüz oldukça yeni yetiştirilmesine rağmen dünya çapında global bir yetiştiricilikten söz etmek mümkün.

Ki üniversiteler, tıbbi kurum ve kuruluşlar araştırmalarını oldukça hızlı bir biçimde sürdürüyorlar. Böylelikle hastalıklara daha çabuk bir biçimde çare bulmayı amaçlıyorlar.

Çölyak hastalığı olarak bilinen ve dünya üzerinde binlerce insana umut dağıtılması planlanan Sudan otu özütüyle ilgili araştırmalar olumlu sonuçlar veriyor.

Ancak henüz net olarak tıp literatürüne girdiğini söylemek mümkün değil.

Buna karşılık ülkemizde bile elle tutulur bir üretim oranına ulaşmayı başardı. Yeni olmasına karşılık yalnızca sağlık sektörü için değil gıda, yakıt ve yem için kullanılabilecek olması sektör bazında genişlemesini sağlayabilir.

Diğer zirai ürünlere kıyasla daha fazla yetiştirileceğinden emin olan ziraat uzmanları oldukça fazla.

Sudan Otunun Özellikleri Nelerdir?

Sudan otu birçok bitkiye kıyasla daha farklı özelliklere sahip.

Genelde bu tip gövdeli bitkilerin boyları bir metreyi geçmezken Sudan otu 2.5 metre civarında olabiliyor.

Bu bitkinin yetiştiği coğrafyadaki şartlara oranla değişkenlik gösterirken tüm özellikleri farklı şekilde alternatiflerle karşımıza çıkabiliyor.

Sudan otu ekildikten sonra yetişmeye başladığı andan itibaren yalnızca 365 gün yaşamaktadır. Sonrasında ise bitki tamamıyla ölür.

Yaz aylarının başlamasına az bir zaman kala gelişimini tamamlamış olur.

Farklı bitkilerin oluşumuna katkı sağlayan paylaşımcı tohumlara sahip bir niteliği vardır.

Boy olarak 250 santimetre civarında olan Sudan otu çiçeklerini 2 aylık bir süreçte açabilmektedir.

Biçilmesi içinse 100 santimetre civarında olması beklenir.

Klasik bir bitkiden uzun olduğu gibi fazla yer kaplamaktadır.

Üstelik hemen her koşula ayak uydurabilmektedir.

Çiçek açmasına yakın hasat vermeye başlar.

Dolayısıyla hasat anlamında bol imkân sağlayan bir bitki olarak bilinir.

Sudan Otu Ne İşe Yarar?

Hastalıklar genellikle alternatif tıptan beslenmeye başlar ve ilaç üretimleri bu aşamada kaydedilir.

Dolayısıyla Çölyak hastalığının tedavisi için gerek enzimlerin tamamını içerdiği bilimsel testlerle kanıtlansa da insan sağlığı için uyumluluğu halen araştırılmaktadır.

Eğer araştırmalarla örtüşen bir deneyin ardından onaylanırsa tüm dünyada oldukça yaygın bir hal alacağı düşünülmektedir.

Şu sıralar bazı ülkeler Sorgum bitkisi üreticiliğinde önemli bir paya sahip olsa da Çölyak hastalığı tedavisi gündemde değildi.

Haliyle ülkemiz dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin bu aşamada devreye girecek üreticiler olduğu tahmin ediliyor.

Sudan Otu Nasıl Yetiştirilir?

Sorgum bitkisini ya da ülkemizde anılan ismiyle Sudan otunu ekmek istiyorsanız yetiştirici olarak bilmeniz gereken bazı detaylar var.

Bu bitkinin yetişmesi için Mayıs ile Temmuz arasında ekilmesi gerekmektedir.

Haziran ortasında ise ciddi anlamda en fazla verim alındığı gözlenmiştir.

Dolayısıyla herhangi bir toprak türünü ayırt etmeyen bitkiyi bu aşamada ekmeniz gerekir.

Kum drenajı yoğun olan bir toprağa sahip arsanız varsa yetiştiriciliği çok daha kolay olacaktır.

Ortalama olarak ekim yapılacak tarlalarda belirgin tarımsal faaliyetler şu şekilde belirlenmiştir.

10 Dekar Tarla İçin;

10 Kf Fosfor

100 Kilogram Potasyum

250 Kilogram Azot

Bunların takviyesiyle birlikte tarım için uygun bir toprak yapısı sağlanmış olur.

Sonrasında Sudan otu yetiştiriciliği için gübreleme işini tamamen çözmüş olursunuz.

Yem olarak kullanılmak üzere düşünüldüğünde otlak oluşması için daha aralı bir ekim yapılmalıdır.

Yeşillik ot yaratılmak isteniyorsa biraz daha sıklaştırılabilir.

Karadeniz gibi yağışı bol bölgelerde çok daha sık ekilebilmektedir.

Boyu 70 santimetrenin altında olan Sudan otu otlama alanı olarak kullanılamaz.

Bu asit seviyesinin yüksek olmasından ötürü önerilmez.

Hatta birçok ziraat yetkilisine göre ilk hasada, yani 100 santimetreye kadar bu amaçla kullanılmaması önemlidir.