Kansızlık Neden Olur?

Kansızlık olarak bilinen hastalığın anemi olarak tıbbi literatürde yer aldığını belirterek başlayalım. Kan vücudumuzun hemen her noktasında bulunan ve sürekli devir daim olan yaşam sıvısı olarak tanımlanabilir.Kan hücrelerinin oluşumu kırmızı alyuvarlar sayesinde meydana gelir. Hemoglobin içeriği zengin olup iliklerde meydana gelen bu çoğalmanın vücudumuzun gerekliliği olması ise sağlığımızın altın kuralları arasındadır.
Tabi herkesin vücut özellikleri aynı olmadığı gibi kan değerlerinin de a

Kansızlık olarak bilinen hastalığın anemi olarak tıbbi literatürde yer aldığını belirterek başlayalım. Kan vücudumuzun hemen her noktasında bulunan ve sürekli devir daim olan yaşam sıvısı olarak tanımlanabilir.

Kan hücrelerinin oluşumu kırmızı alyuvarlar sayesinde meydana gelir. Hemoglobin içeriği zengin olup iliklerde meydana gelen bu çoğalmanın vücudumuzun gerekliliği olması ise sağlığımızın altın kuralları arasındadır.

Tabi herkesin vücut özellikleri aynı olmadığı gibi kan değerlerinin de aynı olması beklenemez. Belirli etkenlere bağlı olarak alyuvarların azalması halk arasında kansızlık olarak bilinen rahatsızlığa sebep olur.

Anemi aslında yalnızca kandaki alyuvarların sayıca azalmaları anlamını taşımamaktadır. Mevcut alyuvar sayısı korunmuş olsa da içeriğinde bulunan hemoglobin azaldığında yine aynı sonuçla karşılaşılır. Bazı hastalarda iki durum birden görülür ki böyle teşhisler konulduğunda risk iki katına çıkmaktadır.

En temel mantığıyla baktığımızda eritrosit olarak tanımlanan hücre yapısının içinde bulunan hemoglobin akciğerlerimizden edinilen oksijeni kılcal damarlara, oradan da tüm vücudumuza taşır. Bir hasta anemi olduğu anda hemoglobin sayısı ya da hemoglobin içeren alyuvar sayısı azaldığından bu işlev aksamaya başlar. Hücre yenilenmesi, doku yapısı ve oksijen azlığından kaynaklanan organ ölümlerinin %70 oranında sebebi Anemi olur.

Birçok anemi türü olduğu gibi en sık görüleler arasında iki farklı Kansızlık sınıflandırması vardır.

Makrositer Anemi

Normositik Anemi

Mikrositik Anemi

Anemi’nin Nedenleri?

Onlarca farklı kansızlık teşhisine rastlanabilir. Aynı zamanda hepsinin birbirinden bağımsız bazı sebeplere dayandığı görülebilir. Fakat en çok bilinen ve dikkat edilmesi gereken Kansızlığa sebep olan nedenler arasında şunları sıralamak mümkün.

Vücudun Kan Kaybı

Burada söz konusu olan kan kaybının farklı türlerini rahatsızlık sebebi olarak dahil etmek mümkündür. Örneğin regl görmek, kronik ya da anlık jinekolojik rahatsızlıklara dayanan kan kayıpları, fiziksel travma oluşturabilecek cerrahi ya da bazı kazalardan kaynaklanan kanamalar, ülser ya da tümör gibi kan hücrelerini etkileyen hastalıklar, laboratuar sonuçlarına dayalı anemi gibi sınıflandırma imkânımız var.

İç Kanama

Özellikle ülser, mide kanseri, bağırsak kanseri gibi iç organlarda kanama sağlayabilecek bazı hastalık gruplarını bu noktada görebiliyoruz. Bu hastalıklara bağlı olarak kullanılan ilaçların da yan etki açısından hem kan hücrelerini öldürmesi hem de kansızlığa sebebiyet vermesi olağandır.

Hamilelik

Bebeğin ihtiyacı olabilecek olan oksijen ve demir’in anne vücudunda eksik kalmasıyla tetiklenebilir.

Demir Eksikliği

Aslında gerek hamilelikte gerekse regl döneminde problemin başlangıç kaynağı demir eksikliğidir. Eğer demir ihtiyacını karşılayamadığımız bir an gelirse vücuttaki hemoglobin üretimi ciddi boyutlarda düşer.

Beslenme Eksiklikleri

Beslenme düzensizliği, demir gibi vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerden yoksun kanmak anemi sebepleri arasında oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Genetik

Eğer aileden gelen ve uzun süredir var olan kronik rahatsızlıklarınız varsa kansızlığı tetikleyebileceğinden bahsetmek istiyoruz. Burada ana risk grubunun ise böbrek yetmezliği, böbrek rahatsızlıkları olanlar olduğundan söz etmeden geçmeyelim.

İlik ve Hücresel Doku Rahatsızlıkları

Alyuvarlar vücudumuzda sürekli olarak yok edildikleri gibi bir yandan da üretiliyorlar. Dolayısıyla bu dengenin korunması sağlıklı ilik ve doku yapılarına dayanmaktadır.

Kansızlık Belirtileri Nelerdir?

Kansızlık teşhisi konulan hastalar genellikle bu dönemin farkında olmadan hastaneye gitmişlerdir. Zira belirtilerin tamamıyla belirgin olmayan şekilde vücutta gözlemlendiği bir rahatsızlıktır.

Anemi belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk ve olabildiğince güçsüz hissetme gibi ana bulgular en sık rastlananlardır. Yani hiçbir şey yapmadığınız halde kendinizi yorgun hissediyorsanız mutlaka bir doktora görünmenizde fayda var.

Yüzde belirgin bir soluk ten, dudaklarda da rengin değişimi nadirde görülse Anemi belirtisi olarak değerlendirilir. Bazı durumlarda nefes darlığı, en ufak bir harekette kalp çarpıntısı yine söz konusu belirtiler arasında bulunur.

Kansızlık Teşhisi ve Tedavisi

Her yorgun hissedenin Anemi olmadığı gibi herkesin risk altında bulunabileceğinden de bahsetmek istiyoruz. Zira bu rahatsızlığa teşhis koymak için kapsamlı bir muayene gerekiyor. Örneğin kan değerlerinize ekstra bakılması gereken maddeler eklenir. Kanınızdaki değerlerde şu farklılıklar göz önüne alınır.

HB – Hemoglobin

RBC – Eritrosit Sayısı

HCT – Hematokrit

Retikülosit sayısı

MCV – Ortalama Eritrosit hacmi

RDW – Eritrosit Dağılım genişliği

Bu değerler neticesinde uzman bir hematolog tarafından incelenen raporlar sonucunda Anemi teşhisi ve hangi tür bir anemi’den söz edilebileceği netleşmiş olur. Tabi ki kansızlık tedavisi için belirli şartlar mümkün olduğunda hemen tedaviye başlanmalıdır.

Tedavi önceliği Anemi’ye sebep olan detayların belirlenmesiyle başlar. Eğer demir eksikliğinden kaynaklanan bir hastalıkla savaşacaksanız önceliğin bu problemin üzerine yoğunlaşması gerekir.

Vücuda eksik olan mineral ya da vitamin bazen hastanın inisiyatifinde bazen ise doktorun direktifinde tamamlanır. Oral ya da enjeksiyon yöntemiyle değerler yükseldiğinde farklı tekniklerle kansızlık hastalığının tedavisi sağlanır.

Tabi bu süreç uzun bir dönemi kapsayacakken hastanın da umutlu bir tedaviden yana olması gereklidir. Aynı şekilde hasta yakınlarının desteği ve morali, hastayı gerek tedavi süresince gerekse sosyal yaşamında yalnız bırakmamaları çok önemlidir.